- asmak
- ве́шать
выве́шивать
подве́шивать
* * *-i1) ве́шать, подве́шивать; пове́сить кого-что2) разг. сачкова́ть, отлы́нивать, уви́ливать••- kestiği kestik
- asıp kesmek
Türkçe-rusça sözlük. 2013.
Türkçe-rusça sözlük. 2013.
asmak — asmak, I, 173 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
asmak — i, e, ar 1) Bir şeyi aşağıya sarkacak biçimde bir yere iliştirip sarkıtmak Lambayı tam pencerenin karşısına astı. S. F. Abasıyanık 2) Üzerine takınmak, kuşanmak 3) i Bir kimseyi boğazından ip vb. geçirip sallandırarak öldürmek, idam etmek 4)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
aşmak — den, ar 1) Yüksek, uzak veya geçilmesi güç bir yerin öte yanına geçmek İki gündür sarp dağ yollarından aşıyoruz. F. R. Atay 2) i Süre geçmek, bitmek, sona ermek Üstelik çekingenliğin de kaybolmuş hatta sokulganlığı aşarak girişkenlik derecesini… … Çağatay Osmanlı Sözlük
aşmak — aşınak, bir tepeyi öbür yana geçmek I, 173; III, 261 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
asmak — kaytarmak … Beypazari ağzindan sözcükler
aşmak — yuvarlanmak engeli geçmek … Beypazari ağzindan sözcükler
mektebi asmak — derslere girmemek için keyfî olarak okula gitmemek, okulu asmak Güzel havada mektebi asamamış bir ilkokul öğrencisi somurtkanlığı ile kafileye katıldım. H. Taner … Çağatay Osmanlı Sözlük
afiş asmak — duvarlara ilan yapıştırmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
barajı aşmak — herhangi bir sebeple konulmuş olan koşulu yerine getirip başarı sağlamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
baştan aşmak — pek çok olmak, pek çoğalmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
muamma asmak — âşıklık geleneğinde herhangi bir konuyu manzum olarak bilmece türünde düzenleyip genellikle kahvehanelerde herkesin göreceği bir yere koymak … Çağatay Osmanlı Sözlük